29 Kasım 2011 Salı

demirköy de başka bir hafta sonu orman kampı




bir hafta sonu kampı yine demirköyde. yağmur soğuk bir kamp olmuştu o gün. biraz şikayetçi olduk.
fakat şimdi çok farklı bir anı. bu raporu yazarken orada olmak çok istedim.

 neyse rapora geçelim. demirköy yaklaşık istanbula 200-250km mesafede trakyanın en yüksek yerlerinde, ıstıranca ormanlarının arasında bir yer.

 yol tutkunları grubumuz yine başarılı bir kamp olayına girdi.

baştan söyliyeyim.

 !!! you are strictly warned that pregnant womens may want the items displayed in the pictures.



istanbuldan akşam vakti çıkıyoruz. hava kararmış durumda.
çıkarken bakıyorum lastik patlak. bu şekilde gitmek çok mantıklı olmaz diyorum ve lastikçiye yanaşıyoruz.
lastikçi ben yapamam edemem muhabbeti yapıyor.
bir kaç hava olayından sonra lastiğin hemen inmediğini farkediyorum.
fatih buluşma yerine gelmek üzere geç kalmak olmaz.

neyse buluşma yerinde biraz demleniyoruz. ahmediye tem girişi yakını.
sonra yola çıkıyoruz. keyifli bir yolculuk sonrası yerimize ulaşıyoruz.

gece 1-2 sularında varıyoruz. tüm ağaçlar yaş. yakacak odun bulmak zor. kurusu bulmak zor.
biraz arkadaşlar yoldan almışlardı suv aracımıza.

başta yaktığımız ateş söndü.
ince odun modun hatta bir ara kav mantarı filan olayınada girdik. ateş yandı.
sonrasında odunlar filan. ısınma olayı başladı.

peşinden karınları doyurmalar v.s.
bundan sonrası fotoğraflı.









sabah oldu. motorlar bir arada güzel gözüküyor.



sabah çayı demledim. fotoğraf makinasını alıp bu güzel ortamda çayımı da yanıma alarak fotoğraf avına çıktım. arkadaşlar sinekleri kovalıyorlar. 


her piknik alanının kaderi gibi burda da çöpler az da olsa var.


mevcut kafa lambam suyun içine düşüyor ve su koyveriyor.

gezen ekip çoğaldı.

kahvaltı ihtiyacı artıyor


bu mevsimin en güzel tarafı.
renk renk sonbahar yaprakları..


burası da birisinin evi.
geçende de bahsetmiştim. terk edilmiş ama çok güzel hazırlanmış.
bu dünya kimseye kalmadığının çok güzel bir alameti.
karun bir gibi zengin olsak da, milyonlarca güzel projemiz olsada , öbür tarafa sadece bir bez parçası bir de hayır hesanat götürebiliyor. başka bir şey geçmiyor malesef.



kahvaltı için hazırlıklar başladı.
öğlene kadar uyuyan fatih işleri devralıyor...
o uyku tulumu içindeki uykusunu kıskanıyorum vallahi.
benim uyku tulumu içinde donmaktan uyuyamıyorum vallahi.


işte bu da benim yatağım.



kahvaltı çok güzeldi.
ekmek sıkıntısı vardı.
sonra bir anda bir yerden bi ekmek daha çıkınca ne muhteşem oldu.


makina soğuk sıcak karışımından acayip etkileniyor. ve garip resimler çekiyor.
ruhlar mı geldi nedir ?


muhteşem köftemiz ve sosu hazır.


tekrar sabah oluyor.
gece soğuk ve yağmurlu idi.
o yüzden çok üşüdük. motor pantalonunu çıkarmıştım.
tekrar giyince kendime geldim.
sabaha kadar ateşin başında yağmur yağsada uyudum.
ama sonra farkettim ki motor pantalonu yanmış. botun balisi erimiş filan. o kadar yakınız yani.



fatih bilgi işlemdeki emre arkadaşımızın düğünü var. sabah çıkmam lazım. 

ana. lastik patlakdı. inmiş. bu şekilde çok riskli. hemen köpüklü tamirat sıkıyorum.
bir yere kadar şişiyor.
en yakın benzincide havasını tamamlayıp vizeye doğru yola koyuluyorum.
kafam lastikte. yolda yapılan kontrollerde her hangi bir inemeye rastlanmadı.

bir kaç köyde çay molası v.s. yaparak istanbula varıyorum.




ve macera burada sonu eriyor.

2 yorum:

hakan dedi ki...

rally raidle güzel anlar yaşamaya devam ;)

Mustafa Sarı dedi ki...

sağolasın hakan.