Safranbolu Amasra Kastamonu abana pınarbaşı şelalesi valla kanyonu

Tekrar merhaba.

İşte bu sefer gezimiz motorlarımızla. 

Ferhat ve ben yine yollardayız. 

Aylardır planladığımız gezimize nihayet sıra gelmişti.

Hedef kastamonu çevresi tabiat manzaraları ve güzel yollar.

1600km lik bu gezide değişik olaylar yaşadık.
Tarih: Haziran 2012

Mevsim itibariyle hava sıcaklıkları birden artıyor. değişiyor.

Bu duruma motorcunun ayak uydurması lazım.

Bilhassa ferhat biraz rüzgara duyarlı. In Turkish 'nane molla' :) 

Otoban kenarında fazla beklemek tehlikeli olabilir. 

Enerjiler tükendi. Bir mola ve bir dondurma iyi gelir. Böylece yolculuktan keyif alma seviyemizi artırıyoruz.
caponord kış için yapılmış bir motor. Öyle bir ısıtıyorki bacaklarımız bu yaz gününde yanıyor. trafikte durmaya gelmiyor.

1 sene önce buradan geçerken bu yere uğramştım.
çok güzel bir karşılama olmuş ve güzel kebap yemiştim.
ancak ne olduysa bu sefer o tadı bulamadık.
şişler yine güzel ve uygun iken pirzolar hem pahalı hem de tatsız idi.

3 çanta ve 1 sandalye ile yolculuk.
depolama hacmimiz oldukça yüksek.
ve ayrıca bu sandalye ile her tarafta uyuyabilirim.
ancak yol arkadaşımın sandalyesi yok. dolayısı ile nerdeyse hiç bir yerde açmadık. :(

Fazla kendimizi yormamak için hemen safranboluda mola veriyoruz.
ancak safranboluda önceden kaldığım yerde boş yer kalmadığından başka bir konakda kalıyoruz.

buradaki konaklar çok güzel.
hem eskinin keyfini yaşıyoruz hem de yeninin kolaylıklarını.

kahvaltı geldi. sahanda yumurta ferhatın dayanamadığı bir menü.
tabi böyle olunca soğutmadan foto çekilip yola koyulmak lazım.

derken çaylarla birlikte ortaya çıkan ıspanaklı börek sabahın süprizi oluyor.

konak lobisinden bir kaç kare

toplanması 11 i bulan klasik gezilerimizde hedef genel olarak stresli şehir hayatından kopmak ve alabildiğince güzel keyifli vakit geçirmek olduğu için sorun oluyor mu ?
pek olmuyor. sadece biraz kmlerimiz azalıyor.

fazla oyalanmayalım dönerken alırız. öğlen oldu diye konuşuyoruz.

safranbolu neyi ünlü
ipucu neyi bol ?

tabiki safranı. altından pahalı olan bu ot ancak bu bölgede yetişiyor.
ve lokumlarda gazozlarda ve bir çok şeyde, ilaçta kullanılıyor.
safran lokumunu tavsiye ederim. Safrantat genelde uğradığımız bir dükkan.


safranbolu olurda camileri olmaz mı ?
çarşıdaki camideyiz. biraz dinleniyoruz.

safranboludan çıkıp rotayı amasra yoluna çeviriyoruz.
bu yol manzarası ve virajları ile tavsiye edilen bir motor.
not: eğer motorlara tavsiye ediliyorsa araba sürücüleri siz girmeyin !!! çok virajlıdır çoook.

AMASRA
Kalesine ince bir yoldan gidiliyor. bir ada gibi bir yer. uzaktan da görmek mümkün.

Amasra da kaleye doğru girdik. 

Burada çok eski yapılar mevcut.
Güzel işçilikler görüyoruz.

En civcivli çarşı sokağı burası. 

Bilin bakalım kimin heykeli. 

Tepede güzel bir cami ancak kapalı.

bir çevreci amasralının evinin önünden geçiyoruz.

herşey değerlendirilmiş.

akşam güneşi batmaya doğru koyulurken kendimizi karadenizin belkide en güzel, en sevdiğim yolunda buluyoruz.
Bu yolda dağ ve deniz her virajda dans ediyor.

Aslında bu fotoğrafta motorları çekmiştim. ormana dalıp bir şeyler yapıyorlar. ancak güneş karşıdan gelince motorlar tam belli olmamış.

Sanki rüyalardan bir şehir.

Burasıda abanadaki evimizin ön balkonu. Mis gibi deniz havası ve manzarasına sahip

Arka tarafta orman var. Sabah kalktığımızda kestane ağaçlarının hışırtıları ile uyanıyoruz. 

Köyde fazla vakit kaybetmiyoruz ve istikamet pınarbaşı.
Bu bölgede dik kayalıklar ve yüksek dağ geçitleri var.
Tabi bunlar doğal olarak güzel manzaraları, kanyonları, şelaleri, geçitleri, virajları v.s. oluşturuyor.
kısacası bir motorcunun aradığı her şey dağlarda.

resimlerin hepsi güzel geliyor. seçmekte zorlandım. ancak buraya kadar. 

burası da güzel bir köy. yıllar önce burada mola verip sessizliği ve köyün güzelliğini ailemle izlemiştim. 

köyü ziyaret ediyoruz.
imam camide namazı kıldırdı. bize çay ikram etmek istiyor. ancak vaktimiz yok.
çok sıcak kanlı insanlar.

burası da köyün organizsayonlarını yaptığı ortak yer

köyün manzaraları muhteşem. belki benim kameram bunu tam ifade etmeyebilir. bir çok kişi geçerken durup manzara fotoğrafları alıyor.

inekler bile başka otluyor. havası muhteşem idi.

ancak bizim gitmemiz gerekiyor.
pınarbaşına varıyoruz. ve kanyon , şelale ikilisini soruyoruz.
1 saat muhabbetten sonra güzel bir mekanın sahibi ile tanışıyoruz.
ılıca şelalesinin yanındaki bungalov evlerinin sahibi.
o evlere sonra geleceğiz. şimdi amaç hava kararmadan şelaleye ulaşmak. 

VE ŞELALE. 

Hava kararırken bizim odaklamalar ve netlikler bozuluyor.

Kamp alanına dönmemiz lazım.
Ayılar varmış. herkes tehlikeli olduğunu söylüyor.
Ayıdan korkarken ayıdan binlerce defa küçük bir canlı bizi yakalıyor.
KENE.

mekanın ahçısı abimiz güzel köfteleri salataları yapıyor.

akşam çekim denemeleri yapıyoruz. karşıdaki de ay. hava kap karanlık. 

aya odaklanarak bu fotoğrafı çekiyoruz. 

hava çok karanlık 3dk diyaframı açık bırakınca yıldızlar hareket ediyor :) çizgi halini alıyor.

buda 5 dk lık bir poz. ancak gündüz değil. kapkaranlık gece. inanması zor dimi. 

hala zifiri karanlık. bir kaç ufak ışığın fotoğraf üzerindeki etkisi bunlar. 

artık sabah oldu. güzel bir uyku çektik. 

bu kısmı merkezi. 

su geçişimiz

yaklaşık 15 km kanyon yoluna devam ediyoruz.
Kanyona motorla ulaşım çok zor yok gibi.
Motorları biryerlere bırakıp yürümemiz lazım.
Güzel patikalar mevcut.
Buralarda yürümek bile insana huzur veriyor.

Ferhat ihtiyaç olur diye enerji kaynaklarımızı unutmuyor.
Dönerken bunları iyi ediyoruz.

Motorlarımızı bıraktığımız yere ulaşıyoruz. 

Dönüş yolundayız. Ancak güzel bir çay zamanı geldi.
Durum böyleyken semaverde kömürde bir çayı kaçıramazdık.