bıçkıdere (demirköy) kampı

tarih 24-25 nisan 2010
400km civarında bir rota
enduroist ve gs ibrahim ekibi ile birlikte yaptığımız keyifli bir kamp.










------------------------

ben fotolarımın güzel olduğunu zannetmiştim ama....

yinede biraz ekleyelim.





bu kamptan yaklaşık 2 hafta önce bu bölgede mahsur kalmıştım. gayem kamp alanlarını görmekti. ve fazlasıyla bazı kısımlarını görme fırsatı doğmuştu.











evet çatalcada grubumu bekliyorum ve arkadaşlarım 7:30 gibi geldiler.





sonra vınn yenice de etlerimizi aldığımız yer. buranın etleri çok mütiş.













ve kampa alanına gidemiyoruz arkadaşlar yorulmuşlar.

ayrı motorlarda gidince özlemişler.









ben de biraz etraftan foto aldım.

Click this bar to view the full image.

Click this bar to view the full image.

5 dk içinde masa ve koltuk imalatları. marangoz Cevat işbaşında.















800*600 pek bir şeye benzemiyor ama napalım katlanacaz. ;)




----------------------------------------
Ahmet'in çektiği bu güzel fotoğraf kapak olsun istedim.

Gerçekten çok hoş çıkmış.Teşekkürler Ahmet.








Ekibi Tanıyalım.
Evet Cumartesi sabahı öngörülen saatler de toplanma yerlerinde buluştuk.

Önce Mahmutbey gişeler..



Av.Necdet





Quasar Ahmet





Msari Mustafa





Derya(Nam-ı değer Feyzullah ;kamp boyunca adını sorunca öyle dedi)





Sonra Çatalca gişelere gelen dostlar...





İbrahim









Hakan





Yeni cicisi ile Gürkan_e





Cihan





Başkan





Daha sonra Görkem de eşlik etti ama fotosunu almamışım ne yazık ki..



------------------------------


İki gruba ayrılarak grup sürüşü ile yola koyulduk.

İlk durak Saray Otogar da herzaman ki gibi çorbacımızda

çorbalarımızı kaşıklamak oldu.





Çorbalar afiyetle mideye indirildi.

Yolda bir ara Ahmet yedeğimde iken benzin alalım abi dedi

daha ben OK dedim ve





Hemen önümüzde Mustafa ve Necdet hocam birlikte idi.

Bizim geri kaldığımız görünce Mustafa telefon etti.

Ahme'in benzininin bittiğini söyledim abi biz benzinlikteyiz hemen alıp geliyoruz size dedi.

Kısa süre sonra benzin geldi.Teşekkürler Mustafa ve Necdet.





----------------



Etimizi almak için Yayla Kasabında durduk.

Şişlik et,köfte , Güveç için özel kemikli etlerimizi ve sucuğumuzu aldık.

Çaylar şirketten..











Dalından sucuklar taze taze bahar kokulu...





Görkem ve Hakan sucuklara dalmak için hazırlıkta...





Necdet hocam meslek değiştirmeye karar verdi.

Avukatlığı bırakıyorum kasaplığa başlıyacağım dedi..





Çaylar içilirken sohbete devam..





bizim aygırlarda >Kuzuların Sessizliği<





-------------------------
grup sürüşü yaptık ve ben 2.grubu götürüyordum.



-------------


Demirköy girişi.





Demirköy de lojistik desteğimiz dostumuz Cevat ile buluşma

ve son alışverişlerin tamamlanması.

























Bu arada yanımıza Doğan Haber Ajansın dan Nihat bey ve Cihat bey

gelerek bizden grubumuz ve faaliyetlerimiz hakkında bilgi aldılar.

Fotoğraflarımızı da çektiler.Kamp ile ilgili fotoğraflardan da bir kaç adet istediler kendilerine ulaştırma sözü verdim.
-----------------



Ve sıra geldi asfalttan çıkmaya.

Burada sevgili dostum İbrahim'in uyarısı ile durduk.

Burdan sonra iletişim olamayacağı için tüm gruba son telefon

görüşmelerinizi yapın dedi.











Ve İbo'nun liderliğinde ormana giriyoruz.













----------------









Cihan





-----------------



Asıl kamplayacağımız yere dövlet büyükleri geleceği için geçici olarak az yukarıya taşınıyoruz birkaç saatliğine,güzel de oluyor ....Bizlere lojistik destek veren Cevat (Kelle!? )hemen bize odun motoruyla mobilya kesip-biçiyor,sonra başlıyoruz sohbet eşliğinde atıştırmaya......







Gürbüz Başkan ve az da olsa kareye girebilmiş olan Necdet abi bize kahve ateşi için yardım ederken.

Bu arada çöplerimizide ortadan kaldırıyoruz.







Bulunduğumuz yerin tam karşısında bulunan bu oyuk ilginçti çünkü kaya gibi görünen aslında toprak ve kum karışımı birşeydi....







Bu arada yüksek desibel'li müziğimiz de açılıyor Cevat (kelle)sayesinde.Dört tekeriyle bizim için koşturdu durdu sağolsun.




-----------------




Birkaç saat oyalandıktan sonra asıl hedefimize varıyoruz.







Bıçkıderesi hatırası....







Motorlar bir bir park ediliyor.......Yükler indiriliyor.







Bu arada Mustafanın motorunun yönü dikkatimi çekti,mükemmel bir yöne dönmüş!





Çadırlar tek tek kurulduktan sonra akşam yemeği için hazırlıklara başlanıyor.Gürbüz Başkanın bir-iki küçük talimatı işleri kolaylaştırıyor.Lojistik destek Cevat ve Necdet abinin sayesinde 24 saat'ten fazla yanacak olan kamp ateşimiz de ufaktan yanmaya başlıyor.











-----------------



Masalar ve ortam hazırlandıktan sonra gırtlak ıslanması ve

mide bastırması için İbrahim Usta başlıyor işlemlere.

Önce Cacık sonra salata.Her ikisis de özel İbrahim Usta sosu ile hazırlanıyor.











Bübsh soğanları soyarken hüzünleniyor azıcık.









Vakit tamam haydi Abbas misali başlıyoruz sömürmeye masadakileri.

















Yarasın Necdet hocam.




-------------


Cevat Kelle tam takım hazır.

Veriyor müziği ilk önce dinlendirici klasik müzikler.

Daha sonra romantik parçalar ve arkası biraz daha hareketli parçalar.





Arabanın üzerinde ki güveç ne iş derseniz biraz bekleyin o da görünecek karelerde.



İlerleyen saatler de Mustafa ve Ahmet bize çay ve kahve hazırlayıp sundular.





Bizim aygırlar da hala Kuzuların Sessizliği devam ediyor...









Cevat ile hatıra fotosu..

Kendisine tekrar tekrar teşekkür ediyorum lojistik destekleri için.





Hakan kamp boyunca en neşeli kişi idi aramızda.

Yüzünden gülücükler eksik olmasın kardeşim.

Tüm yaptıkların için çok teşekkürler.

Şişler köfteler harika idi ellerine sağlık.

Biber közde patlıcan salata enfesti..





Burada yanlış anlama olmasın sadece hatıra fotosu çekildik..




--------------------------




Moladan sonra ki asıl kamp yerimize hareket ediyor ve varıyoruz.









Çadırlar kurulup hemen kamp ateşi yakılıyor.













Bir iki hatıra fotosu alalım..







------------------------------


ekip organize oluyor hemen ateş hazırlanıyor.

etler takılıyor ve yanan ateşden ibrahim abinin pratik ızgara setine közler getirilyor. bence en sağlıklı yöntem. ve yumuşak yağlı koyun etlerimiz hakan tarafından pişiriliyor. bu arada niye hakanı pişirirken çekmedim acaba. nereye bakarsan oraya gidersin olayı mı ?



ve yanında tereyağla soslanmış patlıcan söğürmesi.





ilk defa kurduğumuz çadırım.









necdet abi rep yaparken çıkmış.









hakan arkadaşımız biraz kırık. çok güzel motor kullanıyor. çok güzel kebap yapıyor ve çok çılgın. soğuk moğuk dinlemedi ve girdi suya. sanırım kebabın ateşi yaktı onu.

Click this bar to view the full image.

yedikçe yedik. sağolsun arkadaşlar yeni olduğumuzdan bayağı bi ilgi gösterdiler.

başkanımız bizi aç komadı. ilgilendi. "En büyük başkan bizim başkan"

Click this bar to view the full image.

Click this bar to view the full image.

akşam oldu hüzünlendin beeen yinee.

Click this bar to view the full image.

ve bir hatıra fotoğrafı.



arkadaşımız gece uyumamış ama gözlerde uyku emaresi de yok.




-----------------



Hakanın dereye daldıktan sonraki hali,sudan çıkmak üzereyken...





Akşam yemeğine hazırlık,herkes ufaktan birşeylerle oyalanıyor ta ki maharetli İbrahim usta işe koyulana kadar.Bu arada izin verselerde Hakan boxer şortunu çıkarıp kurutsa,tabiki bir iki pozdan sonra.





Herkesin gözü-kulağı masada artık,ateş hazır mangal da kurulmuş,daha ne bekliyonuz atın gari şunları ateşe!





Başkanın en sevdiği işlerden birisi yeni üyelerle poz vermek .Ufak tefek iş kazaları da oldu neyse ki Gürkan var,geçmiş olsun bu arada...





Necdet abi ateşi kıvamında tutmak için büyük çaba harcarken,bu arada boxer'i kütüğün yanında promosyon verdiler!





İbrahim ustanın hazırladığı ve Hakanın pişirdiği birbirinden leziz etler mideye indirildi,keyifler had safhada ve inceden muhabbet başladı.....Bu arada alevlerden yükselen kül değişik bir efekt oluşturmuş,kar yağışı gibi.....







Musatafa'nın da dediği gibi havasındanmıdır nedir 2-3 saat ancak uyuyabildim.Kalktığımda ateşin etrafındakiler meyhoştular ve yatmak üzereydiler,uyanık tutmak için birer kahve yaptım ama nafile





Görkem'le ben müzik konusunda konuşurken Mustafa'nın da uykusu kaçmış,olduk üç gecekuşu ve muhabbet üç'lü olarak uzayıp gitti.......





---------------------------



Mangal hazırlıkları yapılırken.

Şişler hazırlanıyor el birliği ile.





Mangal sorumlumuz Hakan.

Ellerine sağlık aslanım benim.





Mangal başı sohbetler..









Ve kendi anlamını üzerinde taşıyan bir kare...



----------------------



Pişenler yavaş yavaş mideye yolculuğa başladı..









----------------------




fazla abartmayalım bir kaç foto ile kapatayım olayı.



bübişin köz-külde yaptığı güzel kahveler.









sabah erkenden aldığım bir düzine kareden bir tanesi.





doğal çeşmemiz. yukarıdan kaynaktan geliyor.



















hava açınca biraz daha ışıklı poz.





-------------------------



meşhur ibrahim abimiz ayağı sakat. bu noktaya gidiyor ve geri dönemiyor.





başkana çıkmadığını söylüyor.

"tiz gsimi getirin diyor. belki yürüyemem ama gsimle her engeli aşarım." diyor.





tabi gsi oraya götürecek bir arkadaş bulamadığımızdan dolayı ibrahim abiyi buraya getirmek için davranıyoruz.





ve ibrahim abiyi kurtarıyoruz.





mutlu sona ulaşıyoruz...



----------------------




ağaların pozu. biz merabalarına çalışın diye emir verirken.























buralarda mükemmel zevkler alıyoruz ama şehirde oturuyoruz. neden ?











----------------------------------





Nerde kalmıştık?

Uyyy!Şimdi bu ne mana?Neyse oldu da bitti deyip hatırasını alıyoruz.





Sabah olduğunda Gürbüz başkan ve Hakan bize küçük bir Haka gösterisi yapıyorlar.Hazırlıksız(doğaçlama) yapılan bu gösteri bize göre biraz kısa sürdü ama keyifliydi.....







Henüz afyonları patlamamış ve ne olup bittiğini çadırın kapısından izleyen Cihan ve Ece.....







Son bir kare daha ve Ben (Ahmet),Mustafa,Derya(Biz üç kişiydik dönüş serbest olduğu için saat 12 gibi vedalaşıp gruptan ayrılıyoruz.Bu arada herkese bir daha teşekkür ediyorum,birçoğumuz yeni tanışmamıza rağmen eski dostlar gibiydik,''EN BÜYÜK BAŞKAN BİZİM BAŞKAN''fevkalede bir organizasyondu.





Buda Derya'la Benim sempatik amcamızla, sanırım çakıllı idi orda çay içerken çekindiğimiz son karemiz,Mustafa acelesi olduğunu söyleyip bizden ayrılmıştı çünki biz iki XT tın tın gidiyorduk!






Gürbüz abiye ve Ahmete yazıları ve fotoğrafları için teşekkürler.