27 Mayıs 2010 Perşembe

Kaz dağları ve Assos



ne zaman yapıldı. kaç km yapıldı. harita kimler le yapıldı.

15-16.05.2010 tarhinden yapıldı.
Klasik kadro: ferhat ile msari
800km lik ve 2 günlük güzel bir gezi.

Ctesi yola çıktık. Tekirdağ yaklaşırken yağmur başladı. Ve ferhat yağmurlukları giyinmeye başladı.






keşan koru dağlarında güzel bir kahvaltı yapıyoruz. oraya kadar açız.
yağmur devam.

bastık çanakkaledeyiz ama benim sigorta bitmiş. çanakkalenin ortasında bu kırtasiye ile konuşuyoruz. istanbuldan belgeleri ayarlayıp buraya fakslamalarını istiyoruz.
ama olmuyor :(





daha sonra kıyılardan assos yapmaya çalışıyoruz. ama güzel bir dere gördüğümüzde dalıyoruz. kumlar filan biraz offroad.








yollar toprak. offroad tadında basıyoruz. tabi bu yollar hep ege kıyı yolları.



off şimdi de canım çekti.




özenerek gittiğimiz  dalyan. işte fotolar. güzel bir çevresi var. ama milletin methettiği kadar değil.







Tuzla diye bir yer.  toprak kıpkırmızı. benden bereket fışkırır diyor.




Aynı yerden tarihi bir camii. zaten bu bölgede her yer tarih.





Yine aynı bölgede bu tarafta sıcak sular var.
kaynıyor sebil sebil.






Ordan antik kalıntılara gidiyoruz.
Apollon Smintheion  (biraz bilgi yapalım)
Apollon Smintheus (“Farelerin Efendisi”), İlyada destanının başlangıç aşamasında kilit bir rol oynaması ile ön plana çıkmaktadır. Mitolojiye göre Kral Agamemnon liderliğindeki Akha donanmasının Anadolu sahiline geldiğinde Khryse (Gülpınar) kentinde yer alan Apollon tapınağını yağmalaması ve tapınak rahibesi Khryseis’i kendisine köle alması tanrının öfkesine sebep olur. Bunun sonucunda öfkelenen Apollon Akha ordusuna veba salgın gönderir. İlyada destanın ilk dizelerinde önemli bir konumda bulunan Apollon Smintheus Troia savaşlarında Anadolulu kimliği ile ön plana çıkar. İzleyen yüzyıllarda antik çağda Khryse yakınında yer alan bugünkü Gülpınar beldesine M.Ö 2. yüzyılda çok görkemli bir mermer tapınak inşa edilmiştir. Apollon Smintheus Kutsal alanının (Smintheion) önemli bir parçası olan bu tapınak kehanet merkezi olarak hem antik Troas bölgesi halklarına hem de uzak coğrafyalarda yer alan kentlerin insanlarına antik çağ boyunca hizmet etmiştir. 






Apollon bu küvetde banyo yapıyormuş.







Salon kısmı




Jakuzi



yatak odası



taşlar birbirine eklenerek yapıştırılmış.








Tarihte sörf yapan kardeşim.


bize anlamlı bir bakış atıyor.



bu ne yaw. bu ne yav.




kuşlar yuva yapmış. tapınağın tavanına.



burda da bilgiler var.
gelen kuşlara su vermeyi unutmayın tabelası.




vın vın vın babakale ye yaklaşıyoruz.
manzara güzel. hava biraz kapalı.


o yüzden güneş pozları güzel çıkmıyor. yoksa güzel bir güneş batışıyla gözlerimizi şenlendirirdik.


babakale tarihi bir bölge. kale var burada. aynı zamanda çok güzel koylar var. denizinde hiç kil olmadığı için hiç bir böcek möcek olmuyor. son derece temiz kumsallarmış.







her taraf motor kaynıyor maşallah.



kale de pek bir şey yok.



akşam nerde kalalım diyorduk. yorulmuşuz 500km yol yaptık bugün. hem de 100km filan off-road
kadırga koyunda dolaşıyorduk. ferhat bu oteli çok meteddi. biraz pahalı bir yer normalde ama sunduğu konfor ve aynı zamanda sezon fiyatı ile bizi baştan cezbetti.
sonrası soframızı donatmalarını ve güzel bir levrek sunmaları kalbimizi fethetti doğrusu.



2. gün
otelde ki odamızdan çıkmaya hazırlanıyoruz.



dağlar bizi çağırıyor.





güzel bir deniz günü aslında ama bizde vakit yok. yinede otelden çıkmamız 11i buluyor. fakat yüzmeden çıkıyoruz. içime oturuyor.



neyse ufak bir mola.
gayemiz kıyıdan küçükkuyuya ve ordan kaz dağlarına güzel yollardan tırmanalım diyoruz.





yollar






bir çok yerde taşlı topraklı yollara geliyoruz. kaz dağlarında kendimizi kaybediyoruz.




evet burda kayalıklar önümüzü kapatıyor. zaten yolda yok.







üzülme üzülme daha çok güzel yollar var.





ferhata off-roada girmiycez diye söz vermiştim. kih kih. sorry arkadaşım.










ormanda mola.



aygırlarımız soluklanırken.....











DİKKAT :   +18

ohhh.






kıvrımlar süper.
















kaz dağları zirvede dolaşırken birden çok güzel bir siteye rastlıyoruz. ne iş ???













Evler çok güzel
burda kalmayı çok isterim.
ama vaktimiz yok ve burası açık değil.
bir de özel mülk gibi gözüküyor.
Kaz dağları en çok hoşlandığım yerlerden.
Aslında dağlardan çok hoşlanırım. Neden mi ?
güven veriyor.
Dağlar depremden pek etkilenmezler.
içlerinde su ve hayat barındırırlar.
Manzaraları güzel olur.
bizim için güzel kıvrımlı yolları vardır. ;)
eskiden evleri dağlara doğru yapmışlar. şimdi ovalarda.
hem su basıyor hem de savunma açısından zor bir durum.









dedeye yolu soruyoruz. o sırada bende geleyim diyor. ilk önce kask yok istemedik ama yavaş yavaş götürelim dedik.



bundan sonra bayramiçe kadar gittik.

bayramiçden de enduroist grubu üyesi hakan (yerin sahibi aynı zamanda) kaz dağlarının tepesine giden yolda rastlıyoruz.
kendisinin olan tesis aynı zamanda alabalık üretim tesisi.



balıkları söyliyip biraz etrafı dolanıyoruz. feribota yetişeceğiz fazla zanımız da yok değerlendirmeliyiz her anı.



















buranın alabalığı çok güzel. lezzetli. yemek sonrası hakanla pozumuzu alıp yola çıkıyoruz.







hakanın tarif ettiği güzel yollardan vın vın bandırmaya varıyoruz ve feribota biniyoruz. gece 12:00 de istanbuldayız.

Hiç yorum yok: